ANKARA (Anayurt) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi Çocuk ve Mimarlık Çalışmaları Merkezi tarafından mimar, karikatürist ve çocuk kitapları yazarı Behiç Ak ile söyleşi ve kitap imza günü gerçekleştirildi. Etkinliğe çocukların ilgisi büyük oldu.
Etkinliğin açılışını yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Mimarlar Odası Ankara Şubesi Çocuk ve Mimarlık çalışmaları 2002 yılında başladı. 17 yıldır, okullarda ve okul dışlarında mimarlık ve kent kültürünü çocuk kültürü ile buluşturarak binlerce çocuğa ulaşan gönüllü bir çalışmayı ısrarla sürdürüyoruz. Çocuklarla birlikte yaz, kış ve güz okulları yapıyoruz. Bugünde edebiyat alanında meslektaşımız Behiç Ak ve çocuklarla birlikte, çocuk kitapları ve mekan üzerinden söyleşi yapacağız” diye konuştu.
Behiç Ak, şunları söyledi: “1980’lerin başında bir dönem Mimarlar Odası’nın yöneticiliğini yaptım. Çok sevdiğim bir kurum ve çalışmalarına da kültürel anlamda da olsa katılmaya çalışıyorum. Çocuk kitapları yapmaya 80’li yılların başında başladım. 80 darbesinden sonra mimarlığı bıraktım. Kültürel anlamda bir arayış içindeydim. 3-6 yaş arasında çocukla büyük arasında diyalog kurabilecek kitaplar yazmaya başladım. Fakat o kitapları Türkiye’de yayınlatamadım. Yüksek tansiyonlu çınar ağacı adlı ilk kitabım Japonya’da yayınlandı. Yıllarca Japon çocuklarıyla mektuplaştık. Bütün çocuklara tek tek cevaplar yazdım. Mektupların sayısı artınca cevap yazamadım. Türkiye’de 90’lı yıllardan sonra çocuk edebiyatı önem kazandı. Çocuk edebiyatının çocuğun yetişmesindeki önemini anlar oldular.”
Daha sonra çocukların sorularını cevaplayan Ak, “Çatıdaki gezegen kitabı kendi çocukluğunuz mu?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Galata kulesinin karşısında bir atölyem var onun çatısından esinlendim. Ama beni buna yazmaya iten şey çocukların sokağa hiç çıkmaması. Ben çocukluğumda çok sokakta oynardım. Samsunda daha çok sokaktaydım
İstanbul’da da hep hayatımız sokaklarda ve boş arsalarda geçti. Sanki İstanbul’da çocuklara sokağa çıkma yasağı var sanki büyükler darbe yapmış sokağa çıkma yasağı ilan etmiş gibi. Bu kabulleniyor da bunu kabullenmek çok kötü bir şey. Çocuklar sokakta olmalı tabi bunun birçok gerekçesi var. Güvenlik sorunu var. Boş arsalara apartmanlar yapıldı artık oynayacak sokak yok. Çatıdaki gezegeni yazma nedenim çocukla sokak ilişkisini kurma isteğimden kaynaklanıyor.”
Ak, “Kitap yazarken espriler nasıl aklınıza geliyor?” sorusuna, “Günlük hayatı gözlemliyorum. Bugünün öyküsünü yazmak daha zor, her şey çok parçalanmış vaziyette. İl yazdığım kitabım ‘Yüksek Tansiyonlu Çınar Ağacı’ gözleme dayanılarak oluşturulan bir kitaptı. Heybeli ada da kalıyordum. Adada yanımızda bahçede hastanede hademelik yapan Mehmet Efendi kalıyordu yüksek tansiyonu ve dev gibi bir bedeni vardı. Çocukları bazen kahvaltılarını ona tırmanıp onun üzerinde yapıyorlardı. Ondan esinlenerek onların bir de tırmandığı çınar ağacı vardı. Buradan esinlendim” cevabını verdi.
Salih KAPLAN