BİLECİK –Mercan ailesinin 1917 yılında Kosova'da başlayıp Türkiye'ye taşıdığı bozacılık mesleği, dördüncü ve beşinci kuşak tarafından Bilecik'in Pazaryeri ilçesinde sürdürülüyor. Kosova'nın Prizren şehrinde Abdullah Efendi'nin başlattığı boza üretimi, oğlu Osman Ağa tarafından Türkiye'ye taşındı. Osman Ağa'dan çocuklarına geçen bozacılığı dördüncü kuşakta Abdullah Mercan devraldı. Mercan'ın çocukları, aile ile adı özdeşleşen boza üretimini beşinci kuşak olarak devam ettiriyor.
Boza üreticisi Abdullah Mercan, yaptığı açıklamada, bozacılığın zor bir iş olduğu için Türkiye'de çok az meslek erbabı tarafından yürütüldüğünü söyledi.
Mercan, kış aylarının vazgeçilmez lezzeti bozanın kemikleri güçlendirdiğini ve hazmı kolaylaştırdığını dile getirdi. Bozayı darı ve mısır unundan yaptıklarını belirten Mercan, "Darı pahalı olduğu için bazı bozacılar buğday unu kullanır, biz kullanmıyoruz." dedi.
Mercan, bozanın emziren anneler için süt artırıcı, çocuklar için de kemik gelişimi için faydalı ve besleyici bir gıda olduğunu vurguladı. Çocuklarının ve torunlarının bozayla büyüdüğünü ifade eden Mercan, "Ekşi bozanın gribe, nezleye iyi geldiği eskiden beri bilinmektedir. Bozayı bir süre bekletip ekşittikten sonra içtiğiniz zaman gribe, nezleye iyi geldiği kanıtlanmıştır. Ekşi boza, vücudun hararetini keser. İsteyen bunu deneyebilir, en iyi hararet kesicidir" diye konuştu.
PAZARCIK HELVASIYLA TÜKETİLİYOR
Abdullah Mercan, bozacılığın özellikle Balkanlar'dan Türkiye'ye göç edenler tarafından iyi bilindiğini aktardı.Eskiden daha fazla boza üreticisi olduğunu anlatan Mercan, şunları kaydetti:
"Türkiye'de bu mesleği sürdürebilen 3-5 firma kalmıştır. Meşakkatli bir iş olduğu için zamanla bozacılıkta azalma olmuş. Ülkemizin birçok yerinde boza bilinmiyor. Şifa kaynağı bozayı en çok İstanbul, Kocaeli, Eskişehir ve Bursa tüketiyor. Ankara ve İzmir gibi illere talep olduğunda kargo ile gönderiyoruz. Zaten bozayı ilk defa tadanlar tiryakisi oluyor. İlçemiz dışarıda eski adı olan meşhur Pazarcık bozası ismiyle tanınıyor. İlçemizde boza özellikle yanında Pazarcık helvası ile tüketiliyor." Mercan, havanın soğumaya başlamasıyla yapılan boza üretimin nisan ayına kadar sürdüğüne işaret etti. İstanbul'dan Pazaryeri'ne gelen Hatice Aydoğan Özsökmen ise başka yerlerde tükettiği bozanın bu ilçedekinin yerini tutmadığına dikkati çekerek, "Darı ve mısır unundan üretilen boza daha kaliteli. Pazarcık bozası içtim ve bağımlısı oldum. Bu şifa kaynağı bozayı herkese tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.