ANKARA - Türkiye İşçi Sendikları Konfederasyonu (Türk- İş) Mobbing ile Mücadele Derneği’nin katkılarıyla ‘Mobbing ile Mücadele Sempozyumu’ gerçekleştirdi. Sempozyumda konuşan Mobbing ile Mücadele Derneği Başkanı İlhan İşman, Mobbingin Türkiye’yi geri kallmış ülkeler düzeyine çektiğini vurgulayrak “Bir an önce bu sarmalı yıkmamız ve mobbing ile mücadele etmemiz gerekiyor. Mutlaka mobbing ile mücadele kanunu çıkarılmalıdır” dedi.
Türk-İş Genel Merkezi’nde düzenlenen sempozyuma TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve Yönetim Kurulu Üyelerinin yanı sıra Mobbing ile Mücadele Derneği Başkanı İlhan İşman ve İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Arslan ile birlikte birçok sivil toplum kuruluşunun temsilcileri de katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Mobbing ile Mücadele Derneği Başkanı İlhan İşman 2011 yılından itibaren mobbing mağdurlarına hukuki destek vermeye çalıştıklarını ifade ederek “Mobbing gerçekten beşeri sermayemizi kemiren bir kanser. Biz buna işyeri kanseri diyoruz. Öncelikle belirtmekte fayda var. Ülkelerin gelişmişlik düzeylerini ekonomik ve beşeri sermayeleri belirliyor. Ekonomik sermayeye baktığımızda Türkiye’nin 17’inci ülke olduğu gündeme geliyor. Beşeri sermayede ise kalifiye çalışanların gücünü kullanma anlamına geliyor. İnsani gelişmişlik düzeyinde maalesef Türkiye, Afrika ülkeleri ile aynı sıralarda yer alıyor. Bunu hazmedemiyorum. Beşeri sermayemizi mutlaka doğru kullanmamız gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
“Mobbingi kısıtlayacak önlemler alınmalı”
Mobbingin Türkiye’nin beşeri sermayesini bitirdiğinin altını çizen İşman, “Mobbing bizi geri kalmış ülkeler düzeyine çekiyor. Bir an önce bu sarmalı yıkmamız ve mobbing ile mücadele etmemiz gerekiyor. Mutlaka mobbing ile mücadele kanunu çıkarılmalıdır. Kanun çıkarılması için biz Meclis’te çeşitli temaslarda bulunuyoruz. Umarım ilerde müstakil bir kanunu çıkarılarak bu mobbing illetini en azından kısıtlayacak önlemlerin alınmasını istiyoruz” dedi
“Yeni bir ahlaki anlayış geliştirilmeli“
İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Arslan ise Modern çalışma hayatında mobbingin yeni bir olgu olmadığını belirterek “İnsan yaşamlarında artan yabancılaşma ve ötekileştirmenin çalışma hayatına yansıyan yüzü olarak mobbing yarım asırdır konuştuğumuz ve çözüm aradığımız bir sorun.
Mobbing ile mücadeleyi önemsiyoruz. Sağlık eğitim ve bankacılık sektörleri ile yapılan bazı araştırmalarda pek çok ciddi mobbing vakaları ile karşılaştığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
2011 yılında yayımlanan genelge ile mobbingin iş yerlerinde yasaklandığının altını çizen Arslan, “Herkesin insan onuruna yaraşır bir şekilde çalışması için kamu kurumlarının mobbing ile mücadele etmesi kaçınılmazdır. Bu anlamda sivil toplum kuruluşlarının rolünü önemsiyoruz. İş yerlerindeki ahlaki standartlara ilişkin yeni bir anlayışın geliştirilmesini önemsiyoruz” dedi
“Bu bir insanlık suçudur”
Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay ise temsil ettikleri insanların sorunlarıyla ilgili bakılması gereken bakış açısının ‘işyerleri mobbingi neden yapar’ sorusu olduğunu vurgulayarak “İşyerlerinde çalışma hayatında kadın olsun, erkek olsun işveren mobbingden ne umar?’ İşveren şunu umar; Bunu yıldırayım tazminatını ve sosyal haklarını almasın buradan bir an önce çeksin gitsin ister. Beraber çalıştığı arkadaşı ise işverene yaranmak için mobbing yapar. Bu bir insanlık suçudur. Mobbinge uğramış birisinin gözümüzün önüne getirdiğiniz zaman mobbinge uğramış birisinin sabah işe gitmek istemezsiniz. İşyerinde şiddete uğramış gibi hissedersiniz. Bizim bu konuyla yapmamız gerekenler var” diyerek Türk İş’in konu hakkında bütün üyelerine broşür bastırarak konu hakkında bilgilendirilmelerini istedi.
Çağlar BALLIKTAŞ