Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen Tarım ve Orman Şurası, ATO Congresium’da düzenlenen törenle başladı. Şuranın açılış programında konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tarımın tüm dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm geçirdiğine dikkat çekerek bu değişimin karşısında ancak kaynakların doğru kullanımı, üretimin planlanması, sürdürülebilirliğin sağlanması ve sonuçların doğru okunması ile durulabileceğini dile getirdi. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) verilerinden örnekler veren Pakdemirli, “Mesela FAO, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyara yaklaşacağını ve bu nüfusun beslenmesi için mevcut gıda üretiminin yüzde 50 artırılması gerektiğini her fırsatta gündeme getiriyor. Ülkemizin de 2050 yılında, nüfusunun 100 milyonu geçmesi bekleniyor. Benzer bir tablo, ülkemiz için de geçerli. Dolayısıyla burada çiftçilerimize, üreticilerimize, yetiştiricilerimize büyük görev düşüyor. İnşallah sizlerin gayretiyle, sizlerin eli sizlerin emeğiyle Türkiye tarımını hep birlikte dünya markası yapacağız” şeklinde konuştu.
“Tohumdan fidana sevgi, tarladan çatala güven tesis etmeliyiz” diyen Bakan Pakdemirli, gençleri tarıma özendirmenin önemi üzerinde durdu. Pakdemirli, “Tarihi ve coğrafi konum bakımından avantajlı bir memleketiz. Coğrafyamız yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle dolu. Coğrafi işaretli ürün potansiyelimiz 2 bin 500 adet. Endemik bitki sayımız toplam kıta Avrupa’sından daha fazla. Toprağımız bereketli, suyumuz kaliteli. İşlenen tarım arazimiz ülke yüzölçümünün 3’te 1’i. Mera alanlarımız 5’te 1’i. Orman arazilerimiz 3’te 1’i. Yani işte bu hazine işlemeniz için, üretmeniz için gençlerimizi bekliyor” diyerek gençlere seslendi.
TARIMI AŞIMIZ, SUYU İŞİMİZ, ORMANLARI GELECEĞİMİZ YAPALIM
Türkiye’nin altyapı ve stratejik konum gibi özelliklerinden bahseden Bakan Pakdemirli, “Bulunduğumuz bölgenin zenginliğinden ve refahından hep birlikte daha fazla pay almalıyız. En önemlisi de 82 milyon nüfusumuzla Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülke bizim ülkemiz. Yani bizim zehir gibi bir gençliğimiz var. Gelin hep birlikte tarımı aşımız, suyu işimiz, ormanları geleceğimiz yapalım. Siz kendinizi yetiştirin, siz kazanın ki bizim gözümüz arkada kalmasın” diye konuştu.
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, son 17 yılda verilen desteklerle, tarımda kat edilen mesafeyi rakamlarla anlattı: “Son 17 yılda verdiğimiz desteklerle ve elbette sizlerin de emeğiyle, tarımsal hasılamızı yüzde 486 arttırdık. Bitkisel üretimimiz yine son 17 yılda yüzde 20 arttı. Tarımsal ihracatımızı yaklaşık 5 kat artırarak, net ihracatçı bir ülke olduğumuzu da bir defa daha ortaya koyduk. Fındık, incir, kiraz, ayva, kayısı, kuru üzüm üretiminde, dünya lideri konumumuzun yanı sıra fındık, incir, kuru kayısı, kuru üzüm ihracatında dünya lideri; kiraz ve ayva ihracatında ise dünya üçüncüsüyüz. Un ve makarna ihracatında ülkemiz, 2002 yılında dünyada 11’inci sırada iken 2005 yılından beri dünyada ilk sırada yer alıyor. Hibe programları sayesinde kırsal kalkınma alanlarında 200 bin vatandaşımıza istihdam sağladık. Türkiye bugün kendi tohumluğunu üreten ve 86 ülkeye tohum ihraç eden bir ülke konumuna geldi. Yine son 17 yılda, tohumluk üretimimizi 7 kat, tohum ihracatımızı da 9 kat arttırdık. Yani halkımızın özverisiyle Türkiye’yi tohum ihraç eden bir ülke konumuna ulaştırdık.”
Tarım Orman Şurası ile 5 yıllık planla, 25 yıla ışık tutacak bir yol haritası belirleneceğini ifade eden Bakan Pakdemirli, “Biz her zaman ‘Güçlü tarım, güçlü Türkiye demektir’ diyoruz” ifadesini kullandı.
Bitkisel ve hayvansal üretimle su ürünleri üretiminin geliştirilmesi, gıda üretimi ve güvenliğinin temini, kırsal kalkınma, toprak ve su kaynaklarıyla biyoçeşitliliğin korunması, bu kaynakların sürdürülebilir kullanımı gibi konuların ele alınacağı şura, 4 gün sürecek. 21 Kasım’a kadar devam edecek şura öncesinde toplumun her kesiminin değerlendirmeleri alındı. Oluşturan internet sitesi üzerinden yaklaşık 23 bin görüş toplandı. Toplanan tespit, görüş ve önerilerden hareketle şurada tarım ve hayvancılığın rotası çizilecek. Çiftçinin örgütlenmesi ve bilinçlendirilmesi, tarımsal ve hayvansal üretimin planlanması, tarımsal desteklemelerin etkin şekilde yönetilmesi, tarımsal piyasaların düzenlenmesi, orman ve mera yönetimi, tabiatın korunmasına ilişkin stratejiler siyasetçilerden bürokratlara, sektör temsilcilerinden akademisyenlere kadar farklı kesimlerin değerlendirmesine açılacak.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.