Demet ARAN
ANKARA (Anayurt) – Koronavirüs önlemleri çerçevesinde ara verilen adliyelerdeki çalışmanın başlamasıyla özellikle Çağlayan Adliyesi’nde yaşanan kalabalık görüntüleri endişe yaratmış, barolar da bu duruma tepki göstermişti. Ankara Barosu da Ankara Adliyesi önünde bu duruma ve Avukatlık Kanunu’nda yapılması planlanan değişikliğe dair görüşlerini aktardığı bir basın açıklaması yaptı. Ankara Barosu yönetim kurulu üyelerinin ve baroya kayıtlı avukatların katıldığı açıklamada konuşan Ankara Barosu Başkanı Av. Erinç Sağkan, pandemi sürecinde yürütülen politikalarla avukatlık mesleğinin ekonomik kaosa sürüklendiğini ifade etti ve “İyice artan sorunlarına çözüm beklerken, baroları bölme, parçalama ve sindirme projesi, uzun yıllardır düzenli aralıklarla olduğu gibi yine raftan çıkarılmış ve bir tehdit olarak tekrar sunulmuştur” dedi.
“HAKSIZLIĞIN KARŞISINDA VATANDAŞIN YANINDA”
Baroların seçim sisteminin değiştirilmesinin avukatları yalnızlaştıracağını ve her bireyin savunmasız bırakılacağını söyleyen Sağkan, “Adaletin sağlanması için inşa edilen binalar, içinde bağımsız barolar ve avukatlar olmadığı zaman bir infazhaneden farksızdır” dedi.
Baroların görev ve sorumlulukları ile toplumsal yaşamdaki önemine dikkat çeken Sağkan şöyle konuştu:
“Barolar vatandaşın hakkını savunurken can güvenliği bulunmayan, şiddete uğrayan avukatların; karakolda, adliyelerde yaşamın her alanında verdikleri hak mücadelesinde yanıbaşlarında olan meslek örgütleridir. Barolar, istismara uğrayan, şiddet gören, iltica teknelerinde hayatını kaybeden çocukların sesidir. Barolar; artık sürece yaygın bir katliama dönmüş kadın cinayetlerinde tüm duruşma salonlarındadır. Barolar; bir avukat tutmaya ekonomik gücü yetmeyen her bireyin bir telefon uzağındadır. Barolar; Kazdağları’nın, Salda’nın, Cerattepe’nin ve yok edilmeye çalışılan tüm ormanların kök saldıkları topraklardır. Barolar, yetkisi olduğu halde üzülmekten başka bir şey yapmayanlara karşı hayvanların haklarını inadına o adalet saraylarında haykırandır. Barolar, hukuk devletinin ve hak arama özgürlüğünün yılmaz savunucuları; hiçbir ayrım gözetmeksizin haksızlığın karşısında vatandaşın yanında yer alan ve evrensel hukuk ilkelerini kendine varlık sebebi yapmış tarihi kurumlardır.”
Sağkan sözlerini “Meslek yeminimiz ve bu ülkenin çocuklarına olan borcumuz nedeniyle teslim olmayacağız. Halkımıza ses olmak için mücadeleyi sürdürecek, hukuktan başka kimsesi olmayan herkes adına hiç yılmadan umudu savunmaya devam edeceğiz” ifadeleriyle tamamladı.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.