İyi adam olamazdım. İyi dostlarım olmasaydı. İyi ozan olamazdım
Çiçek gözümü almasaydı.
Bu dizelerde Âşık Veysel ne de güzel söylemiş.
İşin özü bu olsa gerek.
İnsan başına ne gelirse gelsin tahammül etmeli ve hikmeti aramalıdır.
Bizler pis yerde gezersek ayakkabılarımızın altında, pantolon paçalarımızda eve pislik götürürüz.
Yeşillik yerlerde gezersek üzerimize sinen güzel kokuları eve götürürüz.
Hayatın kanunu bu.
İşte o sebepten Hz. Peygamber (s.a.v): “ İnsan arkadaşının dini üzeredir” diye buyurmuştur.
“ Gül ile yatan kalkan gül kokar” gübre ile yatıp kalkan gübre kokar.
İnsan hayatı boyunca bir mücadele içinde olmalıdır. Mücadele zordur. Her adam bunu beceremez, kendini suyun akışına bırakır. Bu kolay bir iştir.
Zor olanı başarmak için çetin bir mücadele lazım. Öncelikle kişi kendini güldüren, öven, eğlenceye, gezmeye özendiren insanlardan kaçmalıdır.
Doğru konuşan, eksiğimizi kapatan, bizi uyandıran, yaratılış gayesini hatırlatan kişiler ise o gül kokan bahçelerde yetişen insanlardır. Bunlara doğru koşalım. Onları bırakmayalım. Onların da desteğe ihtiyacı olunca bunlara destek için koşturmamız gerekir.
Bu hayatın elbette sonu var. Sonsuz yaşayacağını sanan nefis insanı hep aldatır, ölümü aklına getirtmez. Ve hayvanca bir yaşayış başlar. Mutfak ile WC arasında bir boru misali yaşanır.
Yaratılış gayesi unutulmuş, nereye koşulduğu belli olmayan, sonu hüsranla bitecek bir yürüyüş, bir koşuşturmaca…
İyi insanlar kumların arasına ara sıra dökülmüş inci taneleri gibidir. Görmeyi bilirsek onlar orada parıldamaktadır. Kumların arasında olmaları onların değerinden bir şey kaybettirmez.
Kim neyi ararsa onu bulur.
Derman arayan derman, bela arayan bela, güzellik arayan güzellik bulur.
Rabbini arayan Rabbini bulur.
İnsanı felakete götüren kişilerle beraber olmak, aynı yolda yürümek…
Kişiye bir şey kazandırmaz.
Hatta başınıza bir musibet geldiğinde ve ayağınız kayıp düştüğünüzde yanınızda kimseyi göremezsiniz.
Üstüne üstlük bir tekme dahi vuranlarda çıkabilir.
İnsan ayaklarını yere sağlam basmalıdır. Sağlam dostlarla, doğru insanlarla bir olmayı tercih etmelidir.
Zemin sağlam olmalı, kaygan olmamalıdır, bu durum dostlukları ve ilişkileri güçlü kılar.
Çürük zeminde kurulan ilişkiler çürük olacaktır.
İnsanlara hizmet etmeye adamış kişiler genellikle bu tablolarla sık sık
karşılaşırlar.
Bu insanların çevresine yaklaşan insanlar genellikle menfaat eksenli hareket eden kişilerdir.
İşini yaparsın… yaparsın… ama yine de yaranamazsınız.
Seni bir kalemde silebilirler
Yani dost olabilmek kalbin
doğruluyla alakalıdır.
Selam ve dua ile.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.