Bölgemizde caydırıcılık sağlamanın en önemli aracı silahlı kuvvetlerdir. Ülkenin jeopolitiği silahlı kuvvetlerinizin yapısını ve önceliklerinizi belirler. TSK’nın bütün unsurları ülke savunması açısından önemlidir. Ancak TSK’nın gelişmesi, beklenen ve mevcut tehditler ile gelecekteki kullanım alanlarına göre başka bir deyişle belirlenen stratejiye uygun olarak değişecektir. Daha önce Kara kuvvetleri ağırlıklı olarak belirlenen öncelik jeopolitiğimize uygun olarak hava ve deniz kuvvetlerine kaymıştır. Bölgemizdeki son gelişmeler ve ortaya çıkan tehditler hava üstünlüğünün sağlanmasının çok önem kazandığını göstermektedir.
İsrail derinliği çok az ve doğudan batıya uçakla dakikalar içinde ulaşabileceğiniz bir jeopolitiğe sahiptir. Bu bakımdan bölgede mutlak hava hakimiyeti /hava üstünlüğünü elinde bulundurmak istemektedir. Bunun için de ABD’den en modern hava vasıtalarını almakta, Ortadoğu ülkelerinin ve Türkiye’nin bu tür silahlara erişimini engellemektedir. Bunu sağlamak için ABD’deki Yahudi lobisini kullanmaktadır. Ayrıca ABD’de bölgede hava hakimiyeti/hava üstünlüğünün İsrail dışında bir bölgeye geçmesini engellemektedir. İsrail aynı zamanda kademeli bir hava savunma sistemine ve çok sayıda askeri uyduya sahiptir. Buna ilave olarak İsrail’in uzun menzil ve yüksek irtifa hava savunması (balistik füze savunması dahil) ABD tarafından takviye edilmektedir.
Yunanistan’ın son dönemdeki muharip uçak alımı ve hava savunma sistemleri alımında yatan husus da bundan kaynaklanmaktadır. Yunanistan hava kuvvetleri Türkiye üzerinde caydırıcılık sağlama imkanından yoksundur. Ancak hem muharip uçaklarının miktarını artırarak, eskileri modernize ederek ve adalar dahil hava savunma sistemlerini modernize ederek/yenilerini alarak Türkiye’ye karşı hava üstünlüğü sağlama gayreti içindedir. Çünkü olması muhtemel bir Türk - Yunan savaşında sonucu belirleyecek unsur hava kuvvetleri olacaktır.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz, adalar denizi, Karadeniz’deki hak ve menfaatlerinin korunmasında hava kuvvetleri belirleyici olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Donanmamızın gelişmesi, Türkiye’nin denizlerdeki hak ve menfaatlerinin korunması için hayati önemdedir. Ancak bölgesel hava üstünlüğü ve bölgesel, kademeli hava savunması sağlanmadığı sürece bunun sağlanabilmesi zordur. Deniz platformlarının kendi nokta hava savunmaları için sahip olduğu silahlar balistik seyir füzeleri ve muharip uçaklara karşı yeterli değildir. Büyük deniz platformlarının korunması için mutlaka bölgesel, kademeli hava savunma sistemleri ve muharip uçaklar elzemdir. Türkiye bu ihtiyacı gidermek için hava savunma fırkateyni projesini yürütmekte, muharip uçak konusunu da şimdilik İHA/SİHA’lar ile giderme yoluna gitmiştir.
Kara kuvvetleri birlikleri için de benzer şekilde hava üstünlüğü elzemdir. Zira hava üstünlüğü olmadan yapılacak bir kara harekatı mümkün değildir. Bu arada hava savunma sistemleri, radarlar ve muharip uçakların müşterek harekatı olmadan Türkiye’nin hava savunmasının sağlanması, sanayi tesislerimizin, komuta kontrol merkezlerinin korunması mümkün değildir.
Türkiye bazı eksikliklerini İHA/SİHA’larla tamamlamaya çalışmakta, geliştirilen sistemler ve kullanma konseptleriyle önemli gelişmeler sağlanmış ve bunlar sure, Libya ve Dağlık Karabağ vb. Muharebe alanlarında da denenmiştir.
Ancak stratejik anlamda caydırıcılık sağlamanın yolu hava kuvvetlerinin güçlendirilmesidir. Günümüz muharebelerinde hava kuvvetleri (uzay dahil) çok kritik görev üstleneceklerdir. Güçlü bir hava kuvveti hava hakimiyeti/hava üstünlüğünün sağlaması için şarttır. Böylece deniz kuvvetleri ve kara kuvvetlerinin harekatı kolaylaşır. Türkiye’nin hedefi bölgemizdeki hava üstünlüğünün sağlanması olmalıdır. Bu hem caydırıcılık hem de barış gereklidir.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.