Gençlerbirliği, Süper Lig’in 3. haftası sonunda yollarını ayırdığı teknik direktör Ümit Özat’ı yeniden göreve getirdi.
Kulüp başkanı Murat Cavcav, yaptığı açıklamada, "Vakit kaybedemezdik, can derdindeyiz. Mesut hocamız elinden geleni yaptı teşekkür ederiz. Kendisinin de söylediği gibi bu transferleri o yapmadı. Biz de bu transferleri yapan Ümit Özat’ı yeniden göreve getirmeyi doğru bulduk. Sezon öncesi kampımızı da yöneten Ümit hoca, takımı, yeni transferleri, kulübü iyi tanıyor. Sonuçta daha bir kaç hafta önce futbolcularla tesiste kalıyordu, gece gündüz onlarla yaşıyordu. Kendisi de bize güvence verdi. Futbolculara inandığını ve bu takımın kesinlikle iyi yerlere geleceğini, hatta üst sıralara oynayacağını ifade etti. Yönetim kurulundan arkadaşlarla değerlendirdik. Kendisiyle de görüştük ve geçmişteki olumsuzluklardan ders çıkararak Genclerbirliği’ni layık olduğu yere getirme konusunda fikir birliğine vardık." dedi.
Bu açıklamadan şunları anlıyorum;
Kulüp yönetimi Mesut Bakkal'ın sabote edildiği yönünde bir düşünceye sahip. Hatta sabote eden oyuncuları da biliyorlar.Ancak, şu anda sabote eden futbolcuları göndermeye kalksalar küme düşmeyi garantilerler.
O zaman ne yapacaklardı? Sezon başında bu transferleri yapan Ümit Özat'ı takımın başına getirerek, Ümit Özat gönderildi diye saboteye imza atan oyunculara; " Bakın sevdiğiniz ve gitmesine üzüldüğünüz hocayı yine takımın başına getirdik, artık saboteyi bırakın ve futbol oynamaya başlayın" şeklinde bir mesaj gönderdiler.
Ümit Özat'a da; "Bak arkadaş, sen takımın başından gittikten sonra bu futbolculardan bazıları seni sevdiklerinden mi, yoksa senin kadim dostun menajerlerin kışkırtmasından mıdır bilinmez! oynamadılar ve takımı sabote ettiler. Bak seni takımın başına mecburen getiriyoruz. Bu futbolculara söyle, adam gibi çıksınlar ve oyunlarını oynasınlar. Takımı sabote ile bu konuma getirdiler, bu haltı yediler, temizlemek de onlara ve sana düşer. Buyurun beraber temizleyin" mesajını verdiler.
Ümit Özat da onlara; "Bakın bu futbolcuları ben getirdim. Benim gitmeme o kadar üzüldüler ki, futbol oynamayı dahi unuttular. Sabote değil ama sahada topa ayak koymayı dahi istemedi canları. Ancak onları iyi tanıyorum. Çünkü onlarla sezon başında kampta beraberdik, daha bir kaç haftasına kadar onlarla tesiste gece-gündüz beraber kalıyor ve onlarla yaşıyorduk. Baba oğul gibi olmuştuk. Onlara inanıyorum ve güveniyorum. Size güvence veriyorum bu takım kesinlikle iyi yerlere gelecek hatta üst sıralara oynayacak. Kulübü layık olduğu yerlere getireceğiz" mesajını verdi.
Ne diyelim?
Hayırlı olsun demekten başka yapacak bir şey yok. Yapamıyor diye üçüncü hafta sonu gönderilen bir hoca, "takımı kurtar" diye 9 hafta sonra tekrar takımın başına getiriliyor. Böylesi ancak Türk filmlerinde! olurdu ve oldu.
Herkes düştü gözüyle bakıyor ama, inanıyorum ki bu takım düşmeyecek. Kalitesiz oyunculardan kurulu bir takım değil. Ara transferde iyi bir golcü de aldılar mı iyi işler çıkarırlar. Ancak bazılarında spor ahlakı fazla olduğundan bu duruma düştü veya düşürüldü diyelim.
Ümit Özat da, 8+3 yabancı sınırı konusunda "Türk futbolunun kurtuluşu sıfır yabancı! 10 sene Türk takımlarını Avrupa kupalarına göndermeyeceksin. Bunu da yapacak insan sayın Cumhurbaşkanı. Göndermeyecek 10 sene sonra bak bakalım borç kalıyor mu?" diyebilen, süper fikirlere sahip bir hoca. Gençlerbirliği'ne faydalı olur!
El birliğiyle bu takımı küme düşmekten kurtaracaklarına eminim.
Ama, kulüp yönetiminin yerinde olsam bu takımda spor ahlakı yüksek olan oyuncuları tespit eder sezon sonunda hepsini gönderirim. Çünkü, Yüce Atatürk'ün "Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim" şeklindeki sözleri içerisindeki zeka, çeviklik ve ahlak onlarda çok fazla olduğundan, Türk futbol seviyesinin oldukça üstündeler. Bu bizim ülkemiz için çok fazla. O nedenle, onlar gönderilip yerlerine zeki ve çevik olmayan, birazda spor ahlakı yönünden zayıf! futbolcuların gelmesinde fayda var.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.