TRABZON KONFERANSINDA ERMENİ TALEPLERİ KONUSU: 1917 EKİM İhtilalinden ve Ruslar işgal ettikleri Doğu Anadolu topraklarından ve Güney Kafkasya’dan ayrıldıktan sonra, kendilerini yalnız ve korumasız hisseden Güney Kafkasyalılar (Gürcüler, Azerbaycanlılar ve Ermeniler) Osmanlı Devleti ile Barış yapmak hedefi ile Trabzon’a bir heyet gönderdiler ve Güney Kafkasya adına birtakım taleplerde bulundular. Heyette, Ermenistan’ı temsilen iki Taşnak Partisi lideri vardı: Kaçaznuni ve Hatisyan. Bunlar, Güney Kafkasya talepleri arasına önemli bir Ermeni eklediler: Doğu Anadolu’daki Ermenilere, Osmanlı sınırları içinde kalmak şartı ile özerklik. Bu talep, Manifestosu’nun 3. Paragrafındaki SOYKIRIM (“Bölgede hiç Ermeni kalmadı.”) iddiasını ortadan kaldırıyordu.
ÖNEMLİ BİR EK BLGİ: Bugün İnternette ‘Kaçaznuni Manifesto’ diye arama yaparsanız karşınıza DİYASPORA’nın 1955’te yayımladığı bir metin çıkıyor. Bu metnin V numaralı ekinde DİYASPORA imzalı şu bilgi yer alıyor: “1917 Ekim devriminden sonra Bolşeviklerin ilgileri azaldı ve Kafkasya bölgesinden çekildiler. Geri çekilmeleri sırasında Ermenilere bıraktıkları silahların yanı sıra, sonradan Wilson Ermenistan’ı diye bilinecek olan çok geniş araziler de Ermenilerin kontrolünde kaldı. Bu araziler: Trabzon, Muş, Erzurum Vilayetleri ile Kars, Ardahan, Nahcivan bölgelerini kapsıyordu.” Trabzon’daki özerklik talebi, Trabzon’dan Muş’a… Nahçıvan’a kadar geniş arazide, 1917 sonunda, var olan bu Ermeniler içindi.
MANİFESTO’DA ERMENİLER HAKKINDA TESPİTLER: “Ruslara tedbirsizce sarılmıştık… Herhangi bir somut temele dayanmadan Çarlık İdaresinin bağlılık, sadakat, gayret ve yardımlarımıza karşılık olarak, Türkiye’deki kurtarılmış Ermeni vilayetlerinde ve Güney Kafkasya’da bağımsız bir Ermeni idaresine fırsat vereceğine inanmıştık. Kafamızda tavizsiz hayali bir atmosfer yaratmıştık.
“Devlet hayatımız ancak 4-5 aylıktı ve savaşa girmiştik… Amerikan Mandası en büyük ümidimiz olduğundan… Bizlere düşen devlet kurma ve yönetme görevinin, gücümüzün çok üstünde olduğunu söylemeliyiz… Hesaplarımızda devamlı yanıldık, …uzağı göremiyorduk… Gücümüzün bilincine varmamış ve abartmıştık… Biz devlet adamı değildik…İntihar edelim.”
MANİFESTO’DA 1920 TÜRK - ERMENİ SAVAŞI HAKKINDA TESPİTLER:
“Sonbahar başlarında Türk-Ermeni savaşı başladı, tamamen de belimizi kırdı. Tekzip edilemeyecek aleni bir durum varsa, o da bizim (bu) savaştan kaçınmak için hiçbir gayret sarf etmediğimizdir.
“Bunu yapmamamızın basit ve affedilmez sebebi şuydu. Türklerin gücü hakkında fikrimiz yoktu ve kendi gücümüzden de çok emindik. Esas yanlış buradadır… Oltu’yu işgal ettik. Sanki savaşı arayan bizdik. Sınırda çarpışmalar başlamışken Türkler barış görüşmesi teklif ettiler. Önemsemeyen bir tavırla reddettik. Bu büyük bir suçtu…
“Sevr Anlaşması herkesin gözünü kamaştırmış, beynini yıkamış, doğruyu düşünme yeteneğini kaybettirmişti. Savaştan kaçmak için hiçbir şey yapmadık, bilakis savaşa sebebiyet verdik. Türk silah gücünü takdir edemeyişimiz ve kendi gücümüz hakkında tam bir fikre sahip olmamamız, affedilmez hatalar olmuştur. Savaş kat’i yenilgimizle sonuçlandı.”
SONUÇLAR: Kaçaznuni Manifestosu’un 3. Paragrafındaki “1915 Yılında SOYKIRIM yapıldı. Doğu Anadolu’da (Ermenilere göre “Türkiye Ermenistan’ı”) hiç Ermeni kalmadı” iddiası Trabzon Konferansındaki özerklik talebi ve DİASPORA’nın 1955 tarihli yayınının V numaralı eki ile tekzip edilmiştir. Kaçaznuni, talebiyle SOYKIRIM iddiasını tekzip etmiştir. BİR
Ermeniler, hayal peşinde koşmuş, Ruslar, ABD ve Sevr’e güvenmiş, hüsrana uğramışlardır. İKİ.
1920 Savaşı’nı başlatmış, yenilgi sonrası Gümrü antlaşmasıyla Sevr’i YOK saymışlardır. ÜÇ.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.