Türkiye’de kadın olmak hatta kadın sporcu olmak çok daha zordur. Başaramayacağına inanılmasından ziyade kadından sporcu mu olur anlayışı hala devam etmektedir.
Sporun kalkınmasındaki anahtar rol kadın sporcularımızın varlığı ve sayısının arttırılmasıdır.
BJK Kadın Futbol Takımı kaptanı bir söyleşide erkek reaksiyonlarına artık alıştıklarını söylemiş.
Kadınların spor yapmasına hayret edilmesine, ciddiye alınmamalarına, fiziksel olarak yetersiz diye düşünülmelerine, bacaklarının eğrileceğine inanılması gibi birçok çağdışı düşünceyle karşı karşıya kalmalarına şaşırmadım.
Kadının spor yapmasına, meslek sahibi olmasına, erkekler tarafından yapamaz denilmesi bir yere kadar anlaşılır ama en ilginci bu anlayıştaki erkeklerin yanında olan kadınların varlığıdır.
Kadının da insan olduğuna, erkekler kadar başarabileceğine inanmayanlara ne demek gerekir?
Kadının erkeğe göre çok fazla özelliği ve yeteneğinin olduğuna inanan biri olarak, kadınlar biz erkeklerden daha kuvvetli, yaptığı işe sahiplenen ve çalışkandırlar.
Kaç erkek işten sonra evde yemek, temizlik, bakım ve diğer ihtiyaçları yapacak güce sahiptir?
Spor yapsın-yapmasın, okusun-okumasın, mesleği olsun-olmasın kadına bu şartlarda dahi farklı bakmamak gerekir.
Kadını ötekileştiren, zayıf gösterip ikinci sınıf insan yapan erkekler değildir diyen var mıdır?
Cumhuriyetin avantajını kullanan bazı kadınları şanslı ve ilklere imza atmayı başarmışlardır.
Kadın sporcularımız da başaracağına inanırsa yapamayacağı şey yoktur. Kadının olduğu yerde her şey daha seviyeli, yenilikçi, gelişmeye açık ve rekabetçi olmaktadır.
Kısa süre önceye kadar, kadınlarımızdan Avrupa ve Dünya şampiyonu boksör, güreşçi, atlet veya diğer başarılı sporcularımızın çıkacağına kim inanırdı?
Kadın futbolcularımızın varlığıyla gurur duyuyoruz. Kadın voleybolun geldiği seviyeyi inkâr edebilir miyiz, özellikle engelli kadınlarımızın başarıları geleceğimizi şekillendirecektir.
Erkeğin kazanamadığı başarıları kadınlarımızın kazanması erkekleri cesaretlendirmektedir.
Öyle kadınlarımız vardır ki eğitim, bilgi-birikim ve yeteneğiyle yarışmak mümkün değildir.
Kadın sporcularımızın başarılarını sıralamakla bitmez. En son Amerika’da yapılan yüzme yarışmalarında birinci olan Sümeyye Boyacı ile gurur duymadık mı?
Kadınlarımızı cesaretlendirip olanak tanıyalım ki, elde edeceği başarılar birçok kapıyı aralayıp toplumun devleşmesini sağlayacaktır.
Organize olunması gereken en önemli nokta; “kadınları cesaretlendirelim ki gelişelim…”
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.