Türkiye dünyanın kucağına kendi isteğiyle atlamadı.
TV kanallarının çoğalması, internet kullanımının yaygınlaşmasıyla dünyanın ortasına itildi.
Türkiye'yi son 50 yıldır yönetenler, ülkeyi dünyaya hazırlamadılar.
Hazırlasalardı, onları kimse seçip iktidara getirmezdi.
Hazırlıksız olarak kendisini orta yerinde bulduğumuz dünya ortamında baktık ki, kimliğimiz yetmiyor.
95 yıllık geçmişiyle cumhuriyet dünya ailesi içinde pek sıkışık duruyor.
O zaman ne yapmalıyız?
Tarihimizin köklerine dönmek ve onunla barışmak gerekir.
Ben böyle yazdım diye AKP'liler başta olmak üzere buluttan nem kapanlar diyanet işleri başkanı yerine Şeyhülislam, yargıç yerine KADI istediğimi sanmasınlar.
Ne demek istediğimi anlatacağım.
Anlatacağım, hem de kimsenin yanlış anlayamayacağı biçimde...
Yıllarca küçümsediğimiz, hakaret ettiğimiz, deli, sapık, sarhoş, kızıl, hain dediğimiz padişahlara yakından bakmalıyız.
Bir devlet bu nitelikteki başlarla 623 yıl nasıl yaşar?
Üç kıtaya nasıl yayılır?
Egemen olduğu bölgelerin insanlarını barış içinde nasıl yaşatır?
95 yaşındaki cumhuriyet 770 bin kilometre kare içindeki 85 milyon insanı barış içinde yaşatamıyor.
20 milyon kilometre kare dolayında topraklarda her din ve ırktan halklar yüzyıllarca barış içinde yaşadılar.
Haremde cariyelerle oynaşarak zaman geçiren padişahlarla 600 yıl bir imparatorluk ayakta duramaz.
Osmanlı mirasını reddederek, karalayarak, yok sayarak kimlik kazanamayız.
Kazandığımızı sandığımız kimlik de çok küçük kalır.
Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte yeni bir Türkiye doğdu.
Yeni bir milletin de doğduğunu öne sürmek bizi komik duruma düşürür.
Atatürk bu yenileşmeyi kendine özgü bir söylemle sunmuştur.
- Yeni bir sosyete, demiş ve bir anlamda geçmişle olan bağların kopmadığını belirtmiştir. Sosyete bazı salakların sandığı gibi üst düzey yaşayan insanlar demek değildir. Sosyete, toplum demektir.
Hava atmak için “sosyete pazarlarına” gidenler için kapak olsun.
Geçmişlerinde monarşi bulunan hiçbir ülke bunu reddedemez.
Almanya reddederse, Almanya olmaz. Fransa reddederse, Fransa olmaz.
Türkiye reddederse, Türkiye olur mu? Bazıları olur dese de, olamaz.
Tarihimizle barışmadan, onunla kucaklaşmadan sağlam bir kimlikle dünya ailesindeki yerimizi alamayız.
Sadece Osmanlı'ya sahip çıkmakla da iş bitmiyor.
Dünyanın en eski üniversitesi İstanbul'da milattan önce 5.yüzyılda THEODOSİUS tarafından kurulmuştur.
Bu bizim için bir onurdur, bir önceliktir.
Kafatası avcılarının savruk milliyetçilik anlayışının yarattığı olumsuzluklar bize Roma kültürünü reddettiriyor.
Roma - Osmanlı - Cumhuriyet altın bir zincirin halkalarıdır.
Son halka kendini kopardığı zaman yalnızlaşır ve onu tarihe bağlayan zincir yok olur.
Osmanlı Müslüman olmuş Romadır.
Cumhuriyet de büyük Roma'nın varisi Osmanlı'nın mirasçısıdır.
Mustafa Kemal bu ülkeye dışardan gelmedi
En gözde Osmanlı paşalarından birisiydi...
Diğer paşalardan farkı değişen ve gelişen dünya koşullarını görmesiydi.
Dünya koşulları değişmeye ve gelişmeye devam ediyor.
Televizyon salonlarımızda, İnternet telefonlarla cebimizde.
Elimizdeki ortaçağı gösteren pusulanın çekiciliğine kapılmanın mantıklı bir nedeni olabilir mi?
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.