Bizim evde Atatürk’ün kalpaklı bir fotoğrafı asılı.
1922 ve 1923 yıllarında Ankara’da bulunmuş İngiliz kadın yazar Grace Ellıson’a Mustafa Kemal’in imzalayıp verdiği fotoğraf.
Bu fotoğraf o kadar güzeldir ki, Türkiye’nin birçok yerinde duvarları süsler.
En büyük özelliği de hangi yanda dursanız gözleri size bakar.
Bazıları akıllarına Atatürk’ün kalpaklı fotoğraflarına takmışlar, neden şapkalılar kullanılmaz diye merak ediyorlar
Atatürk’e bu kadar sığ yaklaşmak onu hiç anlamamış olmak demektir.
Kalpak onun kafasından çıkarıp attığı bir başlık değildir.
Şapka reformu ise kalpağa karşı yapılmamıştır.
Atatürk, yurdu dolaşırken karşısında toplanan insanlarda sadece kalpak görseydi şapka reformunu yine yapardı ama en azından o konuda yasa çıkartıp zorunlu hale getirmezdi.
Fakat gördüğü manzara tam bir karmaşayı yansıtıyordu.
Fesler, onlarca çeşit sarıklar, külahlar, serpuşlar, kallaviler, takkeler ve kalpaklar.
Kafalarında sanki farklı ülkelerin insanlarıymış gibi duran garip kalabalıklar
Atatürk’ü rahatsız ettiler.
Ulusu kökünden koparmadan yüzünü uygarlığa çevirmeye çoktan karar vermiş bir lider için görüntü elbette önemliydi.
En uygun başlık olarak Türkiye insanın hiç de yabancı olmadığı şapka seçildi.
Fakat hiçbir şapka kalpağın anlamını içeremez.
Kalpak Anadolu ihtilalinin, ulus olmanın, kulluktan kurtulup yurttaşlık bilincine ulaşmanın simgesidir.
Kalpaklı Mustafa Kemal ihtilalciliği ve devrimciliği çağrıştırır.
Ulusal Kurtuluş Savaşı sürecinde Mustafa Kemal’in ve arkadaşlarının sadece kalpak takmalarının çok özel bir anlamı vardır.
Kalpak bir ulusun başkaldırışının ortak değeridir.
Anadolu İhtilalinin kahramanları kalpaklılardır.
O dönemde sıkıntının kaynağı kalpak değil sarıktır.
Her mesleğin kendine göre bir sarığının olması, kafalarına sardıkları kocaman sarıklarla kendilerini din bilgini ilan eden yobazların İslam dinine sürekli zarar vermeleri batı uygarlığını defalarca ıskalamış Türk toplumunu yönetenleri belli aralarla yeni başlık aramaya itmiştir.
II. Mahmut Fes giydiği ve giydirdiği için adı gavur padişah kalmıştır.
Enver Paşa askere şapka benzeri bir başlık giydirmiş ve başlığa Enveriye denmiştir.
Atatürk sorunu kökten ve kendisine yakışır biçimde çözmüştür.
Önemli olan Atatürk’ün yaşam felsefesini anlamaktır.
Kadınların türban sorununu önce yaratıp sonra çözemeyen bir toplumu Atatürk’ün şapkalı fotoğrafları ile değil ilkeleriyle çağdaş uygarlıkla kucaklaştırabiliriz.
Çağ değiştikçe giysiler de değişir.
Giysilerin farzı, sünneti olmaz.
Giysinin özü örtünmektir.
1500 yıl önce yaşayanlar buldukları ile örtünmüşlerdir.
Bu gün bazı mercimek beyinliler o günün giysilerine kutsallık yükleyerek kullanarak sadece gülünç olmaktadırlar.
Beden veya başı örten giysilerin kutsal olanı yoktur.
Kalpak geleneksel bir Türk baş giysisidir.
Ben Mustafa Kemal’in kalpaklı fotoğrafını seviyorum.
Anadolu ihtilalinin ateşini yakan çakmak sadece o bakışlarda var.
ABD, AB, İMF kapılarındaki makus talihimizi yenebilecek ışıklar da orada.
Merak edenler beş dakika bakabilirler.
Ülkeyi karanlığın bilinmezliğine sürükleyenler o gözlerin ışığına dayanamazlar.
Bakabilenler ise orada Türkiye’nin aydınlık geleceğini görebilirler.
Işık yayan o gözlerin üzerine de kalpak çok yakışıyor.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.