Bugün bir öykü yazacağım. Bu öyküyü 60 yıl önce de dinlemiştim.
O zaman çok gülmüştük.
Şimdi artık gülemiyorum.
Nereden bilirdim ki bu öyküyü üretenler eğitim ve öğretim sisteminin geleceğini planlıyorlar.
Tarih öğretmeni çocuğa sormuş: “Oğlum, Kartaca savaşını kim yaptı?”
Çocuk: “Valla-billâ ben yapmadım hocam” deyince tarih hocası sinirlenmiş, sınıfın kapısını çarparak çıkmış… Matematik hocasıyla burun buruna gelmiş…
Matematik hocası: “Hayrola hocam? Bu ne sinir?”
“Sorma…” demiş tarih hocası: “Çocuğa Kartaca savaşını kim yaptı dedim?”…
“Valla-billâ ben yapmadım hocam” dedi… “Nasıl sinirlenmeyeyim?”
Matematik hocası: “Bunlar böyledir hocam… Hem yaparlar, hem de inkâr ederler…” deyince, tarih hocası sinirden düşüp, bayılmış…
Müdür odasında kolonyayla kendine getirilince, müdür sormuş:
“Hayrola hocam? Ne oldu ki fenalaştınız?” “Sormayın müdürüm” demiş tarihçi…
“Derste çocuğa “Kartaca savaşını kimler yaptı?” dedim. “Valla-billâ ben yapmadım demez mi?” Sinirle sınıftan çıkarken matematik hocamız sordu…
Durumu anlatınca: “Bunlar böyledir, hem yaparlar, bir de yapmadım derler…” deyince bayılmışım…
“Hocam, şu üzüldüğün şeye bak…” demiş müdür… “İki satır yazı yazarım Milli Eğitim Bakanlığına, kimin yaptığını hemen ortaya çıkartırım…”
Tarih hocası hastanelik olmuş…
15 gün hastanede yatıp tedavi görerek, bir ay raporlu olarak çıkıp evine gitmiş.…
Evinde dinlenirken postacı sarı bir zarf getirmiş…
Tarih hocası merakla açmış zarfı…
Milli Eğitim Bakanlığından gelmiştir resmi yazı:
“Bu yıl, gerekli tahsisat olmadığından, Kartaca savaşları yapılamayacaktır.
1970’li yıllarda değerli arkadaşım merhum Dr. Turan Temuçin bir kitap yayımlamıştı.
“HASTANE Mİ KESTANE Mİ”
Orada kendi başından geçen bir öyküye yer vermişti.
Hastanenin birinde kullanma tarihi geçmiş çok miktarda ilaç varmış.
Başhekim Sağlık Bakanlığına ilaçları ne yapmaları gerektiğini bir yazıyla sormuş.
Bir ay sonra gelen yazıda şöyle yazıyormuş:
“Elinizdeki tüm ilaçların son kullanma tarihleri iki yıl uzatılmıştır”
Ve bir de askerlik öyküsü:
Generali bir askeri birliğin başına atamışlar.
General bulunduğu askeri birliğin bulunduğu araziyi gezmeye başlamış.
Bir bank’ın başında askerin nöbet tuttuğunu görmüş.
Askere burada neden nöbet tuttuğunu sormuş.
Asker nereden bilsin ki. “Nöbet yazmışlar ben de bekliyorum” demiş.
General odasına dönmüş ve tüm subaylarını çağırıp o bankın başında askerin neden nöbet beklediğini sormuş.
Bilen kimse çıkmamış.
General sıkı bir araştırma yapmış ve sonunda gerçeği öğrenmiş.
Yaklaşık 25 yıl önce birliğin komutanı tüm bankları boyatmış…
O bank çok ayakaltı olduğundan boyalı banka kimse oturmasın diye yanına bir nöbetçi dikmiş..
Bank nöbet listesine girmiş ve o günden sonra sürekli bir nöbetçi yazılırmış.
Ezberci öğretim beyni devre dışı bırakır.
Beyin düşünmek ve ana cevheri olan aklı kullanmak için vardır.
Ülkemizde bilinçli olarak insanı düşünmeden ve sorgulamadan uzaklaştıran bir sistem dayatılıyor.
Bunun sonu robotlaşmadır.
Robotların yurt sevgisi, bayrak sevgisi, tarih bilinci ve geleceği düşünme kaygısı olmaz.
Robotların çocukları da olmadığından, çocuklarımız ve torunlarımız ne yapacak diye kaygılanmazlar.
Aynı ülkemizdeki seçmenler gibi.
Yarınlarını düşünüp planlamayanların yarınlarıda yaşama hakları yoktur.
Çocuk ve torun kısmına girmiyorum elim yazmaya varmıyor.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.