Ankara Ticaret Odasında düzenlenen kitap fuarına 9 Ocak 2017 günü saat 11.30 sıralarında giderken önümdeki yavaş giden bir aracın park halindeki bir araca yaklaştığını gördüm. Önce park yeri arıyor düşüncesiyle yolun açılmasını beklerken birden arabanın şoför koltuğundaki kişi arabadan inmeden sol kolunun uzatarak elindeki bir cisimle park halindeki arabanın sol arka camını kırdı. Arabanın arka koltuğundaki koyu renkli çantayı alarak hızla uzaklaşırken şaşırmış bir şekilde arabanın arkasından plakasını alarak fotoğrafını da çektim. Hemen 155 polis ihbar hattını arayarak 34 LJ 5768 plakalı bir aracın şoför koltuğundaki kişinin park halindeki bir aracın camını kırarak hırsızlık yaptığı yeri ve aracın şu anda olay mahallinden uzaklaşmadığını müdahale edilirse hemen yakalanabileceğini söyledim. Tam olay yerinden ayrılacağım sırada hırsızlık yapılan aracın sahibi geldi. Camı kırılmış arabasına şaşkın şaşkın bakarken kendisine seslenerek hırsızın plakasını kendisine verdim. 155 polis ihbar hattını arayarak durumu bildirdiğimi de söyledim. Teşekkür etti ve ben de olay yerinden ayrıldım…
Fuara gelenlerin arabalarını park ettikleri bu kalabalık alanda 11.30 sıralarında gerçekleşen bu hırsızlık olayının mağduru gidip karakola şikâyetçi olmuş. Öğleden sonra mahalli karakoldan beni arayarak bu olayla ilgili ifade vermem gerektiğini söyledi. Hırsızlık olayını görüp 155 ihbar hattına şikâyetçi olmakla her halde hata ettik. Hırsızlık yapan aracın daha olay mahallinden ayrılmadan plakasını ve olay mahallini bildirmeme rağmen oralara yakın bir ekibin aracı yakalayacağı yerde benim ifademin peşine düşmeleri bu hırsızlık olayını nereden gördüm ve ihbarda bulundum sorusunu sormama neden oldu. Neymiş efendim prosedür böyleymiş. 155 ihbar hattına yapılan ihbar yeterli gelmiyormuş. Her şeyin acemisi olduk. Olayı görüp bildirmekle iş bitmiyor. Karakola gidip ifade vereceksin. Yargılama aşamasında da hâkim karşısında ifade vereceksin. Bunların yanında bir de düşman kazanacaksın. İhbarda bulunduğun kişi belalı birisiyse al başına belayı…
İşte bu nedenlerden dolayı insanlar gördüklerini görmüyor, duyduklarını duymuyor, bildiklerini bildirmiyorlar… Bu prosedürler insanı canından bezdiriyor. Bu basit bir hırsızlık olayında bile böyle olunca, daha büyük olayları ihbar etmek daha çok insanın başına sorunlar açabiliyor…
Her şey çözümsüzlüğe endekslenmiş sanki. Suç oranlarının artmasındaki nedenler araştırılırken ihbar eden kişileri canından bezdiren bu prosedürler ile güvenlikleri gibi konularda göz önüne alınmalıdır.
Neden istihbarat alınamıyor, neden bu olaylar önlenemiyor sorusunu sorup duruyoruz… İstihbarat vatandaştan alınır. Vatandaşın güvenliği söz konusu olunca gördüklerini, duyduklarını ve bildiklerini ilgili kurumlara bildirmekten çekiniyorlar… İşte bu gibi nedenlerden dolayı da insanların gözleri önünde gündüz gündüz yapılan bu tür hırsızlık olayı gibi birçok suç her geçen gün artarak meydana geliyor… Bunu önlemek için prosedürlerin basite indirilmesiyle her kes gördüğü, duyduğu ve bildiklerini ilgili kurumlara bildirerek bu suçların önlenmesine katkı sağlamalıdır…
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.