Değerli okurlarım, bu hafta aydınların, bilgelerin devlet yapılanması yöntem ve yönetimleri hakkındaki sözlerine değineceğim. Yorumu siz saygıdeğer okurlarıma bırakıyorum
Erdemden yoksun yönetici ve üstünlük sağlama ve başkaları üzerinde hâkimiyet kurma, nefsani arzu ve isteklerini gerçekleştirir. Halkına kul ve köle muamelesi yapar.(Kınalızade Ali çelebi)
Bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla baş edebilir. Fakat içerisindeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi mümkün değildir. Sınırları zorlayan düşman; silah ve araçlarını açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir. Fakat bir hain, hain gibi gözükmez, kurbanlarıyla aynı dili konuşur. Onların çehresine bürünür ve onların inançlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfus eder.
Bütün kapılardan geçer, sesi duyulur. Ulusun ruhunu çürütür. Bunlar politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak ulusun yaşam gücünü elinden alır. Bir katil daha az korkuludur. (MarcusT.Çiçero)
İrtica bir ülkenin eğitimini ele geçirerek kurar saltanatını ve yerleşir. Okullarda beyinleri yıkanan gençler ülke yönetiminde görev almaya başladıklarında, ülkelerin çıkarlarını değil, kendilerini eğitenlerin çıkarlarını gözetirler.(Emile Zola)
Eğer Bir Millet iktidarda bulunan kişilerin şerefsizliğini, alçaklığını, hırsızlığını, kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet bir gün vatanını da yitirir.(Niceola Machiavalli)
Bir rejim halkın adalete inanmaz bir hale geldiği noktaya gelince o rejim mahkûm olmuştur.(Montesguieu)
Hiçbir şey bir otoriteyi sessizlik kadar güçlendiremez.(Leonarda Vinci)
Bir milletin yükselmesi, o milletin içindeki kötülerin yok edilmesi ile değil, insanların bilhassa çocukların güzel eğitimi ile mümkündür.(Doleres Huerta)
Unutma, sana ışık tutanlara sırtını dönersen, göreceğin tek şey kendi karanlığın olur.(Descardes)
Rüyanızın gerçekleşmesini istiyorsanız, öncelikle uykudan uyanmanız gerekir.(Adnre Siegried)
Helalin adı kaldı onu gören yok. Haram kapışıldı hala doyan yok.(Yusuf Has Hacip)
Yedi değil, yetmiş bin düvel gelse yok tasa; Dış güçler yıkamazlar içteki hainler olmasa…