Yazıya başlamadan Tolga Ağar’ın konuşmasındaki ifadelerini sevgisini anlatmak isterken kullandığı dili çok samimi çok içten bulduğumu, Cumhurbaşkanlığı makamına saygısını anlatmak isterken yaptığı benzetmeyi ise doğru bulmadığımı belirtmek isterim.
Ne olmuştu…
‘Sayın Cumhurbaşkanımız Elazığ'a geldi. Elazığ'da havaalanında karşıladık, miting meydanında ayakta bekliyoruz. Protokol dizildi, yan yana herkesin elini sıkarak geçiyor. Sıra bana geldi. Şöyle bir bana baktı. Bakınca da hafif gülüyor bana. Ben "Niye gülüyor acaba falan" diyorum.
"Evladım senin bıyıkların uzamıyor mu?" dedi. Şimdi bize haşa Cumhurbaşkanı dediğin zaman Allah gibi geliyor. Dedim "Efendim saat 4'e kadar uzar hiç merak etmeyin." Yanağımızı okşadı. Bizde o şekilde Fenerbahçe'de veya Galatasaray'da oynayan bir oyuncunun gol atmışlığı gibi AK Partili olduk.’
Sonra olanlar oldu. Yerden yere vurdular demedik laf bırakmadılar. Sosyal medya da yapılan yorumlar ise tüm sınırları zorladı.
Devlet terbiyesi, Vatan aşkı, sadakat ve tabi Devlet adamlığının en iyi örneklerinden biri olan Mehmet Ağar’ın oğlu milletvekili Tolga Ağar.
Erdoğan’dan bahsederken yüzündeki ifadeyi izledim. Şirinlik derdinde değildi. Belli ki konuşmasının Erdoğan tarafından izleneceğini de düşünmüyordu. Tüm saflığıyla salondakilere Erdoğan ile karşılaşmasını, heyecanını, kendisine temasını ve bıyık bırakmasının sebebini anlatmak için bir nefes konuşuyordu. Salondakilere yaşadığı heyecanı aktarabilmek için Cumhurbaşkanlığı makamının kutsallığına vurgu yapmak isterken ağzından o cümle çıkıveriyor. Yanlış mı, yanlış…
Ama Nedir bu linç hevesi dostlar. Durun biraz. Soluklanın. Sizce gerçekten sizin anlamak istediğiniz gibi bir benzetme mi yapıyor. Duygusuna bakın. Hadi bu yazıdan sonra tekrar izleyin o konuşmayı. Bırakın linç dürtülerinizi bir kenara.
Bazılarının derdi buradan da Erdoğan’a saldırmak. Olmaz dostlar. Bunu çok denediniz. Çok pusularda beklediniz. Her sözden, her bakıştan bir Erdoğan kıyımına meylettiniz. Vatandaş siz kadar kurgucu değil. O dilin değil gönlün dediğini görüyor.
Zülfü Tolga Ağar da, ‘İrticalen yapılan samimi bir konuşmanın bir kısmını alarak kimse, şahsım için iman cellatlığı, Sayın Cumhurbaşkanımıza da benim üzerimden hücum fırsatçılığı yapmasın’ diyerek konuyu kapattı.
Din üzerinden hırpalamaya çalıştığınız Tolga Ağar samimi, net, genç bir siyasetçi. Ve gerçekten inançlı. Duygularını ifade ederken yanlış bir anlatım yüzünden onu dinsizlikle de suçlayamazsınız. Haşa diyerek başladığı cümlesini kırparak şirk sayacak kadar haddini aşanlar Velev ki ‘haşa’ demeden sarf etti o sözü İmanı tam bir Müslüman aynı samimiyetle tövbe eder belki de arınır.
Ya onu linç etmeye kalkanlar…
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.