Sevgili okurlarım, kendi kendime düşündüm; hayatımı yaşayabiliyor muyum diye.
Sonra kendimi sorgulamaya başladım; kıskanç bir insan mıyım diye.
Kıskançlığı kendime yakıştıramadım. Eğer kıskançlık gibi bir duyguyu barındırıyorsa yüreğim, ikiyüzlülük, riyakârlık ve buna benzer duyguları da barındırabilir.
Sonra içimdeki bu panik sinyallerini huzura dönüştürdüm. Her insan gibi kederi de, acıları da üzüntüleri de yaşadım. Acılar da sevinçler gibi olgunlaştırdı beni.
Arkadaş ve dost sandıklarımdan çok şey öğrendim.
Bu yazdıklarımı hafife alacak olanlar olabilir belki ama onları, içindeki çocuğu yaşamaya ve yaşadıklarından ders almaya davet ediyorum.
Ataol Behramoğlu’nun “Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var” isimli şiiri, her okuduğumda beni oldukça duygulandırır ve yaşadıklarımdan ders alırım hep.
Bu şiirin bir bölümünü sizlerle paylaşarak, insan yaşamındaki çok güzel olan duyguları, içindeki çocuğu yaşayabilenlerle birlikte tatmak istiyorum. Yaşayamayanlara sözüm yok.
“Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var;
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği.
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne,
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa,
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktadır oraya.
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin.
İnsan bütün müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına…
Kederi de yaşamalısın namusluca tüm benliğinle
Çünkü acılar da sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı…
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın
Irmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına,
Çünkü ömür dediğimiz şey
Hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat sunulmuş bir armağandır sana.”
Evet, sevgili okurlarım hayatta önemli olan, bir insanın nasıl yaşadığıdır. İyi yaşamak istiyorsak, kötü düşüncelerden uzak olarak, yüreğimizdeki gerçek sevgiyi sevdiklerimizle paylaşarak, yaşamın manasını kaybetmemeliyiz.
Şairin dediği gibi, “Yaşadın mı büyük yaşayacaksın”.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.