Günlük yaşamın baskısından öylesine sıkıldım ki yaşanan siyasi gelişmelerle ilgili tek satır yazmak içimden gelmiyor.
Bazen 1970’lerde yazdıklarıma bakıyorum sanki bu günü anlatmışım.
Bu kadar tutucu bir toplum olduğumuzu bilmezdim
Ne yazsam elimde kalacak sanki…
Seçimleri yazsam trajedi.
Siyaseti yazsam dram
Ekonomiyi yazsam felaket.
Toplumsal yaşamı yazsam komedi.
O zaman alın size yeni öyküler
*
Büyükçe bir köpek ağzında bir torbayla kasap dükkanına girer. Ağzındaki torbayı yere bırakır, kasabın karşısına oturup bekler.
? Bu da nesi, der kasap diğer müşterilerine bakarak.
? Herhalde et alacak, der birisi.
Köpek de tasdik eder: “Hav”
? Nasıl et istiyorsun bakalım, kıyma, kuşbaşı, biftek?
“Hav” diye keser köpek kasabın sözünü.
? Peki ne kadar? Bir kilo, iki kilo?
Tekrar “hav” sesi duyulur.
Şaşıran kasap siparişi sarıp ve torbaya yerleştirirken, etin parasının da torbada olduğunu görür.
Köpek dükkanı terk ederken kasap meraktan çatlayacağına köpeği takibe karar verir, dükkanı da yardımcısına emanet eder.
Köpek bir kaç sokak ötede bir apartmana girer, üçüncü kata çıkar ve bir kapının önünde durarak pençesiyle kapıya vurmaya baslar.
Kapıyı kızgın bir adam acar ve baslar köpeğe bağırmaya…
İzlemede olan kasap ortaya çıkar ve adama;
? Dur bir dakika, der. Ne yapıyorsun?
Gördüğüm en akıllı köpek, ona niye bağırıyorsun?
Adam;
? Akıllı mı? der. Bu hafta üç oldu, anahtarını yanına almayı unutuyor.
*
Sicilya’nın bir kasabasında kadınlar hiç rahat durmaz, ikide bir kocalarını aldatırlarmış.
Kasabanın yaşlı papazı, kocasını aldattıktan sonra kendisine gelen ve günah çıkartan kadınlardan bıkmış.
Günlerden bir gün, yine bir kadın gelmiş, “Papaz efendi! Şeytana uyup yine kocamı aldattım” demiş.
Papaz öfkelenmiş: “Ayıptır günahtır, sürekli kocamı aldattım diye geliyorsunuz.
Bundan sonra en azından ‘ayağım taşa takıldı’ deyin, ben anlarım.”
Bu durum, kadınlar arasında anında yayılmış.
Kilisedeki yoğunluk hiç azalmamış, artık kadınlar “Ayağım taşa takıldı” diyor; papaz günah çıkartıyormuş.
Gün gelmiş, ihtiyar papaz ölmüş.
Yerine gelen yeni papazın da ‘taşa takılma’ seansları sürüyormuş.
Durumdan habersiz olduğu için, “Ne kadar namuslu bir kasaba. Hanımların ayağı taşa takılsa, günah çıkartmaya geliyorlar” yorumunu yapıyormuş.
Bir gün, papaz ile Belediye Başkanı buluşmuş, sohbete koyulmuşlar.
Papaz, Belediye Başkanı’na bir ricada bulunmuş:
“Başkanım, derhal kaldırımları onarın. Kasabanın hanımları, hemen her gün taşa takılıp düşüyorlar...”
Bir önceki papazın durumu anlattığı Başkan kahkahalarla gülmeye başlamış.
Bu tavırdan çok rahatsız olan papaz, Başkan’a yüksek bir ses tonuyla cevabı yapıştırmış:
- “Başkan, Gülüyorsunuz ama, en çok da sizin eşiniz taşa takılıyor...”.