Çanakkale ruhunu bize en iyi anlatan, o savaşta Anafartalar Komutanı olan Mustafa Kemal Atatürk’tür. Diyor ki:
“…Biz kahramanlık peşinde değiliz. Yalnız size, Bombasırtı Vak’asını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasında mesafeniz 8 metre… Yani ölüm muhakkak… Birinci siperdekiler, kurtulmamacasına, kamilen düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar şayan-ı gıpta bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor. Hiç ufak bir fütur bile göstermiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler, ellerinde Kuran-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i şehadet çekerek yürüyorlar. Bu, Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale savaşını kazandıran bu yüksek ruhtur…”
Bu ruh, her türlü olumsuzluğa, imkansızlığa rağmen vatanı sevmek ve savunmaktır. Bu ruh kahramanca direnmek ve fedakarca mücadele etmektir. Bu ruh gerektiğinde gözünü kırpmadan hayatını vatanı için feda etmektir. Tıpkı Seddülbahir’de Kirte savaşlarında yaşandığı gibi: Kirte muharebeleri sırasında bölükler arka siperlerde hücum sıralarını beklemektedirler. Ön siperlerdekiler ileri fırlamış ölümüne bir mücadele içindedirler. Arka siperdeki Yüzbaşı da hücum için emir beklemekte. Bütün askerler süngü takmış, siperden fırlamak için hazır. Bütün dudaklar kıpır kıpır dualar okuyor, Kelime-i Şehâdet getiriyor. Ama hücum emri gelmiyor. Yüzbaşı erlere sesleniyor:
“Aslanlarım… Biraz sonra Cenab-ı Hakkın huzuruna varacağız. Abdestsiz gitmeyelim… Haydi!.. Tüfeklerimizin kabzalarına ellerimizi sürüp, hep beraber teyemmüm edelim…” Hep birlikte teyemmüm ediliyor…
Ama hala bekleme devam ediyor. Biraz sonra Yüzbaşı tekrar sesleniyor:
“Aslanlarım! Sanıyorum biraz daha bekleyeceğiz. Önümüzde biraz daha zaman var. İleride arkadaşlarımız şehit oluyor. Hem onlar için, hem de vakit varken, kendimiz için cenaze namazımızı kendimiz kılalım… Kabe Karşımızda…”
Arkadan Of’lu Ali çavuş bağırıyor : “Er kişi niyetine !” O gün yapılan hücumda, kendi cenaze namazını kılan bu yiğit askerlerden çok azı sağ kalabilmiştir.
İşte Çanakkale ruhu budur. Bu ruh önemlidir. Bu ruhu kaybetmemeliyiz. Bu ruhu kaybedenler gerektiğinde bu vatan için mücadele etmez! Buldukları ilk fırsatta yurt dışında yaşamayı seçer ve orada kalırlar… Bu ruhu kaybetmemeli, kaybettirmemeliyiz.
Çanakkale muharebeleri, üstün teknolojiye karşı azmin, kararlılığın, vatan sevgisinin ve inancın bir zaferidir.
108. yıl dönümünde, bize bu zaferi kazandıran şehitlerimizin, gazilerimizin ruhları şad olsun!
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Anayurt Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Anayurt Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Anayurt Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Anayurt Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.